MANDALA ATÖLYESİ

Mandala Sanskritçe kökenli bir sözcüktür. Manda (enerji, öz) ve la(kap) kelimelerinin birleşimden doğar, ‘enerjiyi/ özü barındıran kap’ şeklinde yorumlanır.

Mandalalar her zaman daire şeklindedir, kare şeklindeki motifleri dahi yuvarlak formdadır. Ve merkezden başlayarak birbirinden farklı sembollerin bir araya gelmesiyle bütünü oluşturan, bütünü simgeleyen bir desene sahiptir.

Kırk bin yıl öncesine dayandığı bilinen mandalanın izine mağara duvarlarına çizilen resimlerde rastlanmıştır. Günümüzde ismi çoğu kişi tarafından bilinmese de gündelik hayatımızda yerini almıştır. Örneğin, kadınlarımızın ördüğü dantel motiflerinde de mandala mevcuttur. Aslında birçok kültür ve dinde değişik isimler altında yerini almaktadır. Tezhip sanatı, çini, kalem işi gibi. Aynı zamanda Mandala yalnızca kağıda çizilen iki boyutlu bir resim yöntemi değildir. Bazen müzik, bazen dans, bazen bir mimari eser olarak karşımıza çıkar. Örneğin; dervişlerin kendi etrafında dönmesi, merkezde kendilerinin, etraflarında evrenin temsiliyeti eşsiz ve mistik bir mandala örneği sayılabilir. Esas olan mandalanın sembolik anlamda bireyin özünü ve etrafındaki kozmosu temsil etmesi, bütünlüğü ifade etmesidir.

Mandalalarda bulunan sembollerin, kişinin iç dünyasını yansıttığını modern bilimde ilk dile getiren, Dr. Carl Gustav Jung’tur. Analitik psikolojinin kurucusu olan Dr. Jung, Freud’la birlikte yürüttüğü çalışmalar ile psikanalize birçok katkı sağlamış; arketipler, semboller, rüyalar, mitler ve kollektif bilinçaltı konularında birçok araştırma yapmıştır. 36 yaşında Uluslararası Psikanaliz Birliği’nin ilk başkanı olan Dr. Jung, Mandala ile ilgili şöyle der; “Mandala çağlar boyu oluşumuna şahitlik edilen arketip resimlerdir. Benliğin bütünlüğünü temsil eder. Bu dairesel şekiller ruhun bütünlüğünü ya da daha mistik ifadelerle insanoğlunun içindeki ilahi gücü simgeler.”

İlk kez Dr. Jung tarafından psikiyatrik tedavilerde terapi yöntemi olarak kullanılan Mandala, günümüzde terapi yöntemi olarak kullanılmaya devam eder.

Dr. Jung, “Kişinin kendi içine ulaşması Mars’a ulaşmasından daha zordur” demiş. Yolculuk uzun ama Mandala sayesinde bu meşakatli yolculuk çok daha huzur verici, çok daha keyifli.